Haber

Bakan Tunç: Çocuk psikolojisine uygun yargılama süreci maddi gerçeğin ortaya çıkması açısından önemli.

ADALET Bakanı Yılmaz Tunç, “Ceza adaleti kavramının ötesinde, çocuğu bulunduğu ortamdan uzaklaştırıp korumayı hedefliyoruz. Odak noktasının suça konu olan eylem değil, çocuk olmasını istiyoruz. Suç. Çocukların psikolojisi çok farklıdır. Yani eğer çocuk o süreçte korku ve kaygı yaşıyorsa maddi gerçeğin orada ortaya çıkması gerekir.” “Mümkün olmayabilir. Korkarsa işlemediği bir suçu itiraf etmek zorunda kalabilir. Dolayısıyla çocuk psikolojisine uygun bir yargılama sürecinin yürütülmesinin, materyalin ortaya çıkarılması açısından çok önemli olduğunu düşünüyoruz. gerçek” dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bursa Çocuk Adalet Merkezi’nin açılışını yapmak üzere Bursa’ya geldi. Eski Bölge Adliye Mahkemeleri Yerleşkesi’nde düzenlenen açılış törenine, Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, eski Adalet Bakan Yardımcısı ve eski AK Parti Bursa Milletvekili Zekeriya Birkan, AK Parti Bursa milletvekilleri katıldı. Gaziakdemir Mahallesi’nde. AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, ilçe belediye başkanları ve Bursa Barosu Başkanı Metin Öztosun katıldı. Törende konuşmasına ilk Türk astronotun uzay yolculuğunu Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi’nde (GUHEM) izlediğini hatırlatarak başlayan Tunç, “Dün ülkemiz için, Türk Yüzyılı için önemli bir aşamayı geçtik. Türkiye Yüzyılının Başı. İlk Türk vatandaşı dün gece prestijli bir şekilde uzaya yola çıktı.” Çıktı ve hala devam ediyor. Bilim merkezini büyükşehir belediyemiz ve ticaret odamızın birlikte inşa ederek Bursa halkının hizmetine sunduğu Gökmen Uzay ve Havacılık Eğitim Merkezi’nde Alper Gezeravcı’nın uzay yolculuğunu birlikte izledik. Orada çocuklarımız da vardı. Geleceğimiz, “Çocuklarımız gururla izlediler. Ve umarım 14 gün uzayda kaldıktan sonra, orada deneylerini yaptıktan sonra sağ salim ülkemize dönerler. İnşallah ülkemiz de bu konuda dünya üzerinde yer alan ülkeler arasında yerini alır.” Artık dünyada bilim ve teknolojide, özellikle de uzay teknolojisinde söz sahibi olacağız” dedi.

‘ERZURUM’DAN SONRA BURSA’DA FAALİYETE AÇILACAK’

Bakan Tunç, Türkiye’nin ikinci Çocuk Adalet Merkezi’ni Bursa’da açtıklarını, üçüncüsünü ise Gaziantep’te açacaklarını söyledi. Bu merkezlerle çocukları suç ortamından uzaklaştırmayı hedeflediklerini belirten Tunç, şöyle konuştu:

“Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın yargı süreçlerinde üstün çıkarlarını korumak, hem suça sürüklenen çocukların hem de suç mağdurlarının mağduriyetlerinin giderilmesi amacıyla Çocuk Adalet Merkezleri projemiz geçtiğimiz yıllarda başlamıştır. Bu süreçleri zarar görmeden geçirmek, öncelikle biz çocukları korumak açısından, özellikle de Çocuk Koruma Kanunu.” Çocuk mahkemelerinin kurulması başta olmak üzere yetişkinlerin yargılandığı adliyelerden artık çocuklarımızı ayırıyoruz. Erzurum’da suça sürüklenen çocukların yargılanmasında çocuklarımızın daha özel ortamlarda, oralarda değil, başka yerlerde bu süreçlerden faydalanmalarına imkan sağlamak için başladık. “Erzurum Çocuk Adalet Merkezimiz Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanımızın katkılarıyla hizmete açıldı. Bugün ikincisini Bursa’da hizmete açıyoruz. Büyükşehir Belediye Başkanımızın değerli bir eseri olarak Çocuk Adalet Merkezimiz burada faaliyete geçecek. Sayın Ali Işık Aktaş ve Adalet Bakanlığımız. Çocuklarımız bizim geleceğimizdir, çocuklarımız ailenin aynasıdır, çocuk ailenin ve toplumun geleceğidir. Bu nedenle doğal olarak ailenin korunmasına büyük önem veriyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da belirttiği gibi aileyi toplumun temeli, temel taşı ve mayası olarak gören bir medeniyetin mensuplarıyız. Bu bağlamda son 21 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde birçok düzenlemeyi hayata geçirdik. aile hukuku ve kadın hakları alanında anayasal düzeyde sessiz bir devrim niteliğindedir.Yargı reformu strateji belgelerimizde kadını koruyan, kadını güçlendiren ve çocukları koruyan önemli mevzuat düzenlemelerini hayata geçirdik. Türk Ceza Kanunumuzda özellikle kadınlarımızın şiddetten korunmasına yönelik yaptığımız değişikliklerle, kadına karşı işlenen kasten adam öldürme, işkence ve kasten yaralama suçlarının Ceza Kanununda ağırlaştırıcı nitelikte olduğunu gördük. Ceza Mahkemeleri Kanunumuzda kadına karşı kasten yaralama suçunu ağırlaştırıcı olarak gördük. Tutuklama gerekçesini belirleyen düzenlemeyi de hayata geçirdik. Böylece kadınların koruma kalkanını daha da güçlendirdik. Çünkü kadının korunması, çocukların korunması ve ailenin güçlendirilmesi açısından bunların çok önemli olduğunu düşünüyoruz.”

‘UYGUN ARAÇ İNDİRİMLERİ İLE İLGİLİ ELEŞTİRİLERE NEDEN OLAN DÜZENLEMELER YAPTIK’

Türk Ceza Kanunu’nda yapılan değişikliklerle kadın ve çocuk haklarının hukuken güvence altına alındığına işaret eden Tunç, “Sürekli takip Türk Ceza Kanunumuzda yeni bir suç türü olarak oluşturulmuş olup, ısrarlı takip özellikle suç sayılan bir suçtur. kadınları tedirgin ediyor, çocukları tedirgin ediyor ve bu anlamda pratikte görülmüyor.” Ortaya çıkacak sorunları ortadan kaldıracak yeni bir düzenleme yaptık. Herkesin şikayet ettiği iyi hallerin, millet olarak yargı kararları sonrası eleştirilere yol açan bazı uygulamaların değerlendirilmesine ilişkin de önemli bir düzenleme yaptık. “İndirimde dikkate alınmayacak önemli bir düzenleme yaptık. Suç mağduru kadınlara ücretsiz avukat atanmasına ilişkin yasal düzenlemeyi yaparak, hem mağdur hem de mağdur kadınlara ücretsiz avukat atanması konusunu da hayata geçirdik. Kadınlarımızın ve bu anlamda sanık kadınların özellikle yargı süreçlerinde savunma haklarının korunması amacıyla.” .

‘SOSYAL HUKUK DEVLETİ KADIN VE ÇOCUK DEVLETİ OLMAK DEMEKTİR’

Türkiye’nin bir sosyal hukuk devleti olduğunu vurgulayan Bakan Tunç, şöyle konuştu:

“Türkiye Cumhuriyeti bir sosyal hukuk devletidir. Sosyal hukuk devleti aynı zamanda kadın ve çocukların devleti olmak demektir. Annelerin, kadınların, yaşlıların, engellilerin, 86 milyon insanın eşit ve adil bir devleti olmak demektir. . Sosyal hukuk devleti olmak, hiçbir çocuğun çaresiz olmaması demektir.” Yalnız ve kaderine bırakılmamak demektir. Bu anlayışla yargı süreçlerinde çocuk haklarının gözetilmesi, çocuklara yönelik koruyucu ve destekleyici tedbirlerin etkinleştirilmesi amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Çünkü çocuklar yaşları, fiziksel ya da zihinsel durumları nedeniyle suçtan daha fazla etkileniyorlar. Çocuk hakları aynı zamanda insan haklarıdır. Bu noktada çocuklarımızı hukuki sürecin zararlı etkilerinden korumak için gerekli tedbirleri gecikmeksizin almalıyız. Bu nedenle Yargı Reformu Strateji belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planları, çocuk adalet sisteminin onarıcı adalet yaklaşımıyla yapılandırılmasını ve mağdur odaklı yaklaşımın benimsenmesini somut bir hedef olarak içermektedir. Biz bunu ortaya koyduk ve bu hedefler doğrultusunda hem mevzuat hem de uygulama çalışmalarını yürütüyoruz. Son 21 yılda, 2010 Anayasa değişikliğinin yanı sıra, geleceğimiz olan çocuklarımızın haklarını koruyan ve genişleten birçok yeniliğe imza attık. 2005 yılında çocuk mahkemelerinin kurulmasını sağladık. Bu bağlamda Çocuk Koruma Kanunu çerçevesinde özellikle çocukların yargı süreçlerinde ve diğer konularda korunmasına yönelik önemli bir yasal düzenleme yaptık. Ceza mevzuatımızda yaptığımız diğer değişikliklerle çocuk ceza adaleti sistemini iyileştirdik. Uygulayıcılara yol göstermek amacıyla Çocuk Koruma Kanununun uygulanmasına ilişkin diğer alt mevzuat düzenlemelerini de hayata geçirdik. Çocuk Koruma Kanunu ile çocuklara zincir, kelepçe ve benzeri cihazların takılamayacağını, çocuklar için özgürlüğü kısıtlayıcı tedbirlere ve hapis cezasına son çare olarak başvurulması gerektiğini düzenledik. 15 yaşını doldurmamış çocuklar hakkında 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren fiillerden dolayı yakalama kararı çıkarılamayacağına karar verdik. Çocukların ve yetişkinlerin katılımcı olarak suç işlemeleri durumunda soruşturma ve kovuşturma süreçlerinin farklı yürütülmesi gerektiğine ilişkin yasal düzenlemeleri hayata geçirdik. “Ülkemizde çocukların yetişkinlerden farklı ve toplum içinde yer aldığı gerçeğini dikkate alarak adli süreçlerin yerine getirilmesi amacıyla Çocuk Mahkemelerinin sayısını 83’e, Çocuk Ağır Ceza Mahkemelerinin sayısını ise 12’ye çıkardık. çocuğun yüksek yararı.”

‘UZUN YARGI SÜREÇLERİNDE ÇOCUKLAR ZARAR GÖRÜYOR’

Çocukların taraf olduğu ceza dosyalarında yargı süreçlerini hızlandırdıklarını belirten Tunç, “Çocukların taraf olduğu ceza dosyalarında yargı sürecinin mümkün olan en kısa sürede, makul bir sürede tamamlanması önemli. Uzun süren yargılama süreçlerinde çocuklarımızın zarar göreceğini düşünüyoruz. Bu nedenle UYAP sisteminde ve UYAP ekranlarında görülüyor.” Çocuklara yönelik davaların daha hızlı sonuçlanması açısından belgelere öncelik veriliyor ve diğer davalardan önce çocuk davalarının tamamlanması konusunda hassasiyet göstermeye devam ediyoruz. Tüm bunların yanı sıra çocuk denemelerinde uzmanlaşmanın sağlanması için gerekli adımları atmaya devam ediyoruz. Bu kapsamda 2021 yılında Hâkimler ve Savcılar Kurulu oluşturulacak. “Kararla çocuk ağır ceza ve çocuk mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde bu mahkemelerin görev alanına giren suçlara ilişkin davaların görülmesini sağladık. Belirli mahkemeler tarafından” dedi.

‘ÇİRKİN GÖRÜNTÜLERE SON VERDİK’

Boşanan çiftlerin velayet davalarında yaşanan olumsuz durumların ortadan kaldırıldığını belirten Bakan Yılmaz Tunç, “Çocukların kolluk kuvvetleri tarafından ebeveynlerinden ayrıştırıldığı korkunç manzaralara son verdik. Bireyselleşme meselesi. Çocukla ilişki ve çocukların ebeveynleriyle tanışmak uzun yıllardır, özellikle de çocukların bu yaptırım kanalıyla teslim edildiği dönemlerde bir sorun olmuştur.” hepimizin yüreğini acıtan anlardı. Bu görüntülere son verdik. Artık çocukların icra kanalları aracılığıyla teslim edilmesi mümkün değildir. Anne veya babadan çocukla görüşme veya çocuğun teslimi ile ilgili konular artık Adalet Bakanlığı bünyesindeki Çocuk Görüşme Merkezlerinde İsimli Kişiler ve Mağdur Hizmetleri Başkanlığımızca illerde ele alınmakta ve “İlçelerde” yürütülmektedir. Psikologlar, pedagoglar ve özellikle sosyal hizmet uzmanları, öğretmenlerimiz, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız uzmanları ve Adalet Bakanlığımızın bu alanda uzmanlarının katkılarıyla ilçelerde kurulan Çocuk Buluşma Merkezleri ile bugüne kadar bu çalışmalar gerçekleştirilmiştir. 800 Çocuk Toplantı Merkezi’nde ücretsiz olarak gerçekleştiriliyor.”

‘ÇOCUK İZLEME MERKEZLERİNİ YAYGINLAŞTIRACAĞIZ’

Tunç, politikalarının temelinde çocuğun yüksek yararını gözettiklerini belirterek, “Çocukları mümkün olduğu kadar suçtan uzak tutmak ve hukuki süreçlerde ikincil zarara uğramalarını önlemek önceliklerimiz arasında olmaya devam ediyor. Hata mağduru kadın ve çocukların, faillerle bir araya gelmeden önce uzman desteğiyle özel ortamlarda dinlenmeleri önemli.” Bu nedenle adliyelerimizde, çocuk görüşme odalarımızda AGO adını verdiğimiz isimli Görüşme Odaları oluşturmaya devam ediyor, kadın ve çocuklarımızın ifadeleri diğer faillerden uzakta, adliyelerde kurulan bu özel görüşme merkezlerinde alınmaya devam ediliyor. . Bu kapsamda bugüne kadar 170 İsimli Görüşme Odasında 100 bin kişiyle görüşme yapıldı. Ayrıca 81 ilde kurduğumuz 167 İsimli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğümüz başta çocuklarımız, kadınlarımız, engelli ve yaşlılarımız olmak üzere tüm mağdurlara hukuki süreçte yalnız olmadıklarını hissettirmeye devam ediyor. Bugüne kadar çok sayıda 131 bin 371 sosyal inceleme raporu hazırlandı ve 31 bin 38 sorgu sürecinde mağdurlara psikososyal destek sağlandı. Kuruluşundan bu yana 396 bin 599 sosyal inceleme raporu hazırlanmış olup, başvurulan yorumlama süreçlerinin sayısı 105 bin 855’e ulaştı. Adalet kapısı olan adliyenin kapısından giren çocuklarımız İsimli Mağdur Destek Hizmetlerimizi buluyor. Yanlarındaki müdürlükler. Çocuklarımızın hukuki süreçlerde çaresiz ve yalnız kalmasını asla istemiyoruz. Aynı zamanda suç mağduru çocuklarımız hakkındaki maddi gerçeğin onlara zarar vermeden ve çocuğun yararına olacak şekilde ortaya çıkarılması amacıyla ülke genelinde Çocuk İzleme Merkezlerinin kurulmasını sağladık. . Bu kapsamda 67 ilde 70 Çocuk İzleme Merkezi hizmet veriyor. Bunu 81 ilin tamamına yaymak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

‘SUÇUN EYLEMİNE DEĞİL, ÇOCUĞA ODAKLANIN’

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, suça sürüklenen çocukların yargı süreçlerinde korkusuzca ifade vermesiyle maddi gerçekliğin ortaya çıkacağını söyledi.

“Masum ve vicdanı temiz doğmuş bir çocuğun masumiyetini bozan sebepler neler olabilir? Nasıl önlenebilir? Bu konuyla ilgili çalışmalarımızı hem mevzuatta hem de uygulamada çocuğun onurunu dikkate alarak yürütüyoruz. , duygular ve psikoloji.Cezalandırıcı adalet anlayışından ziyade çocuğu bulunduğu ortamdan uzaklaştırıp onu korumayı hedefliyoruz.Bu hedefe ulaşmak bu alanda faaliyet gösteren tüm kurumların koordineli çalışmasını gerektirir.Hatta medya, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları -Kamu kurumları bu sürecin ayrılmaz parçalarıdır.Bunun için öyle bir yapılanmaya gitmemiz lazım ki bu uyum ve işbirliğini en üst düzeye çıkaralım.Odak noktasının suçun fiili değil çocuk üzerinde olmasını istiyoruz. Çocuklar endişelenmeden, endişelenmeden uzmanlar aracılığıyla kendileri hakkında konuşabilirler. Çocukların psikolojisi çok farklıdır. Yani çocuk o süreçte korku ve sıkıntı hissederse oradaki maddi gerçeğin ortaya çıkması mümkün olmayabilir. Çocuk her türlü dehşetten arınmıştır. Buradaki yargı mensuplarımıza gerçekleri uzaktan anlatabilmeli. Eğer korkarsa işlemediği bir suçu itiraf etmek zorunda kalabilir. Dolayısıyla çocuk psikolojisine uygun bir yargılama sürecinin yürütülmesinin maddi gerçeğin ortaya çıkarılması açısından çok değerli olduğunu düşünüyoruz.”

‘FİLİSTİN’DEKİ 24 BİN ŞEHİTLERİN YÜZDE 70’İ KADIN VE ÇOCUK’

Tunç konuşmasında İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına da değindi. Tunç, “Maalesef tüm dünyanın gözü önünde yaklaşık 3 aydır Filistin’de bir katliam ve insanlık suçları yaşanıyor. 24 bine yakın Filistinli şehit oldu. Bunların yüzde 70’i kadın ve çocuk. Ne yazık ki, Dünyanın gözü önünde tüm insan hakları örgütleri sessizdir.” Demokrasinin beşiği olduğunu, insan haklarının savunucusu olduğunu, çocuk haklarının savunucusu olduğunu söyleyen ülkelerin bu katliama destek verdiğini üzülerek görüyoruz. Maalesef dünyanın gözü önünde binlerce çocuk katledildi ve katledilmeye devam ediyor. Kan dökülmesinin burada durması gerekiyor. Türkiye olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde mazlum Filistinlilerin bu zulümden kurtarılması konusunda destek olmaya devam ediyor, diplomatik çalışmalarla oradaki kanın durdurulması yönünde çabalarımızı sürdürüyoruz. Bu anlamda Birleşmiş Milletler ve başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi olmak üzere uluslararası kuruluşlar, insan haklarını savunan bu kuruluşlar artık “Revizyonuna ve insanlığın sorunlarına çözüm olmaya yönelik hassasiyetimizi her zaman dile getirmeye devam edeceğiz” dedi. söz konusu.

KARANLARINI BAKANDAN ALDILAR

Açılışın ardından Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kükürtlü Ticaret ve Sanayi Odası İlköğretim Okulu’nda karne törenine katıldı. Bakan Tunç, karnelerini verdiği öğrencilere satranç takımı hediye etti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu